akdenizin en güzel yerleri

Side, Türkiye'nin güney Akdeniz kıyısında bir şehirdir. Modern tatil beldesi ve ülkenin en bilinen klasik yerlerinden biri olan Side antik kentinin kalıntılarını içerir. Bu yakın yatıyor Manavgat ve köyü Selimiye'ye, 78 km Antalya içinde Antalya ili. Eurymedon Nehri ağzının yaklaşık 20 km doğusunda yer alan Pamfilya sahilinin doğu kesiminde yer almaktadır. Antik kent, antik çağda olduğu gibi bugün de yaklaşık 1 km uzunluğunda ve 400 m çapında küçük bir kuzey-güney yarımadasında yer almaktadır. GEZİLECEK YERLER Side Çeşmesi Side Şehir surları Yan Sütunlu yol Side Ticari agora panorama Ticari agorada Side Tyche tapınağı Side Anıtsal Kapı Side Apollo tapınağı Side Güney Bazilikası Side Devlet Agorası Yan Güney Kapısı Side Liman Hamamları Side Tiyatrosu

  Mersin büyük bir şehir ve Türkiye'nin güney Akdeniz kıyısında bir limandır. Adana-Mersin Metropol Bölgesi olan şehirlerarası yığılmanın bir parçasıdır ve coğrafi, ekonomik ve kültürel bir bölge olan Çukurova'nın batı kesiminde yer alır. Mersin, Türkiye ekonomisinin önemli bir merkezidir ve Türkiye'nin en büyük limanı şehirde bulunmaktadır. Mersin'in Türkiye'deki lakabı "Akdeniz'in İncisi", şehir 2013 Akdeniz Oyunları'na ev sahipliği yaptı. Mersin, Türkiye'de Mersin ilinin merkezidir. 2014 yılı itibariyle şehrin nüfusu 955.106 idi. GEZİLECEK YERLER Mersin Kız Kalesi Aynalıgöl (Gilindire) Mağarası Yapraklı Köyü Mersin Marina Susanoğlu Plajı Taşkuyu Mağarası Astım Mağarası Tisan Köyü Mut Yerköprü Şelalesi

Kemer, Antalya Körfezi'nde, arkasında batı Toros Dağları'nın etekleri ile 53 km (33 mil) deniz kıyısındadır. Sahil, tipik Akdeniz sıcak, kuru havası ve ılık denize sahiptir. 1980'lerin başına kadar burası sakin bir kırsal bölge idi, ancak bugün Kemer kasabası ve ilçedeki sahil köyleri Türkiye'de turizm açısından çok önemli bir rol oynamaktadır. GEZİLECEK YERLER Adrasan Koyu Çıralı köyü Üç Adalar (Üç Ada) Göynük Kanyonu İkiz Kayalar Dağ kaynak suyuyla Ulupınar köyü Toros Dağları sunan yürüyüş turları Gedelme köyünde  Cami Chimaera Phaselis ve Olympos antik kentleri Kemer kasabasında bazı antik Idryos kalıntıları, bir Bizans kilisesi ve bir Selçuklu Türk av köşkü

Türkiye'nin güneybatısındaki Muğla ilinde, Türk Rivierası kıyısı boyunca yer alan, Akdeniz kıyısında bir liman kenti ve turizm beldesidir. Marmaris'in ana gelir kaynağı turizmdir. Deniz kenarında kesişen iki dağ arasında yer almaktadır, ancak 1980'lerde bir inşaat patlamasının ardından, Marmaris'in 20. yüzyılın sonlarına kadar olduğu uykulu balıkçı köyünden çok az şey kalmıştır. 2010 yılında şehrin nüfusu 30.957 idi ve turizm sezonu boyunca 300.000 ile 400.000 arasında zirve yapar. Aynı zamanda iki büyük ve birkaç küçük marinaya sahip bir yelken ve dalış merkezidir . Yakındaki Dalaman Havaalanı tarafından da hizmet verilen yüzlerce tekne gezgini için popüler bir kışlama yeridir. GEZİLECEK YERLER Nimara Mağarası, Marmaris yakınlarındaki Cennet Adası'nda bir mağaradır.  Antik çağlardan beri mağara ibadet yeri olarak kullanılıyordu. Antik Yunan tarihçisi Herodot'a göre mağaradaki insan varlığı (bugün Marmaris olarak adlandırılan eski Physkos kentinin yanı sıra) MÖ

Türkiye'nin en kalabalık beşinci şehri ve Antalya ilinin merkezidir. üzerinde bulunan Anadolu ile sınırlanmıştır 'ın güneybatı sahilinde Toroslar'ın Antalya kendi metropol bölgesinde bir milyondan fazla kişi ile Ege bölgesinin dışında Akdeniz kıyısındaki en büyük Türk kentidir.   Şimdiki Antalya olan şehir ilk olarak M.Ö.200 yıllarında Pergamon'un Attalid hanedanı tarafından kurulmuş ve kısa süre sonra Romalılar tarafından bastırılmıştır. Roma yönetimi, Hadrian Kapısı gibi birkaç yeni anıtın inşası ve komşu şehirlerin çoğalması da dahil olmak üzere Antalya'nın geliştiğini gördü. Şehir, 1207'de Selçuklu Sultanlığı ve 1391'de genişleyen Osmanlı İmparatorluğu da dahil olmak üzere birkaç kez el değiştirdi. Osmanlı yönetimi, sonraki beş yüz yıl için görece barış ve istikrar getirdi. Şehir, I.Dünya Savaşı'nın ardından İtalyan hükümdarlığına devredildi, ancak Kurtuluş Savaşı'nda yeni bağımsızlığını kazanan Türkiye tarafından yeniden ele geçirildi. Antalya,

Dinginlik, sessizlik, huzur buraya hâkim. Göl kıpırtısız, doğa sakin. Ahali erkenden işinin başında. Seracılık ve narenciyecilik yapanlar ürünlerini kontrol ediyor, sabah saatlerinin pusuna aldırmayan balıkçılar göle açılıyor. Aynı tekneler yaz aylarında turistleri gezdirmek ve gölü Akdeniz'den ayıran beş kilometrelik kumsal İztuzu'na götürmek için demir alacak. Gölün doğusunda bahçeli evleri, yıkık camisi, dar sokakları ile eski Köyceğiz daha da bir sessizliğe bürünmüş. Yöreyi görkemli bir manzara olarak görmek İsteyenler Ölemez Tepesi'ne yollanmalı; Köyceğiz Gölü, Kaunos harabeleri,  Sülüklü Göl ve İztuzu farklı yönlerde olmalarına rağmen bu noktadan layıkıyla kendilerini göstermeyi başarıyor. Gölün ortasındaki Gavurbağ Adası hüzünlü bir aşk hikâyesinin de mekânı. Bu yüzden Aşık Adası diye de biliniyor. Ailelerinden kaçan, ama zehirli yılan suretindeki kötü kaderlerinden kurtulamayan iki âşığın anısı Köyceğiz Gölü'nde yaşıyor. GEZİLECEK YERLER Köyceğiz

Uyarmadan olmaz; Kaş baştan çıkarıcıdır. Bugünkü sakinleri arasında yolu sadece tatil için buraya düşen ama tutuldukları Akdeniz mavisinden kurtulamayan birçok büyük şehirli vardır. Türkiye'nin belki de en temiz ve berrak sularında yüzmek, tüplü ya da tüpsüz dalabilmek Kaş'ın sunduğu rutin güzelliktir. Kökenleri Lykia, komşusu karşısındaki Meis'tir. Lykialılar Antiphellos adını vermiş Kaş'a ve hâlâ ayakta kalmayı başarabilen anıtlar bırakmış. Kendilerine özgü mezar ve lahitlerinin en bilineni de Kaş'ın ortasından geçen, sağlı sollu eski konaklarla bezeli, taş zeminli Uzun Çarşı'nın sonundadır. Üzerinde sekiz satırlık Lykia dilinde yazılar olsa da kimse okuyamaz ama "Kral Lahdi" der bu anıtsal esere. Kaş'a gidecek olanın yapması gereken bir şey var: Ne olursa olsun biraz zaman ayırsın ve bir akşam üzerini Korkuteli yolu üzerindeki seyir noktasında geçirsin. Çukurbağ Yarımadası ve Aleis manzarası, bağımlılıklarını sonsuzluğa taşıyacaktır.

Kıyı kardeşliği yaptığı diğerleri gibi onun da eskilerinden bahsetmek mümkün. Eski bir adı var örneğin: Kalamaki. Geçmişte turizmin değil, balıkçıların köyüydü; Rum evleri bunun kanıtı. Antik Lykia kalıntılarını da unutmamalı. Yükseklerinden Kalkan'a bakan bir eskilik ya da köhnelik değil zamansızlığı hisseder. Kalkan tüm zamanları bünyesinde barındırdığı gibi Akdeniz'in coşkusunu üstünde taşır, sınırsız kumsalları onun deniziyle buluşma noktalarıdır. Kalkan'ın en dikkat çekici bölümü Eski Kalkan adıyla da anılan Yallboyo Mahallesi. Burada begonvil süslü, cumba gölgeli ve yokuş yolların hepsi limana çıkar. Antik tarihe yürüyüş yapmak İsterseniz doğru yol da buradadır. Pamphylia'dan Eşen Çayı'na kadar Lykia kentlerini birbirine bağlayan Antik Lykia \olu Kalkan'ın kıyıcığındadır. Bu değerlerle birlikte Kalkan komşularından bitmek bilmeyen bir eğimle ayrılır. Kıyıya bir nefeslik soluk şansı tanımadan yükselen dik yarlar, koyun tümünü izleme keyfi veren terasla

Masmavi sular ufka uzanıyor. Üzerinde irili ufaklı birçok ada ve güneşin yansımaları da eksik değil. Karaçam ve sedir ormanlarıyla çevrili, tarihî eserlerle süslü. Kanyonlar, vadiler, narin koylar da sundukları arasında. En büyük lütufsa birazdan Babadağ'dan havalanıp tüm bu güzellikleri 2 bin metreden, kuşbakışı görme lüksüne sahip olmak. Uçuş başlayacak ve Ölüdeniz, Belcekız, Kelebekler Vadisi, Patara, Lykia Yolu, Kayaköy, Kabak Koyu, Saklıkent, Göcek ışıl ışıl bir şekilde kendilerini sergileyecek. Yamaç paraşütünün taşıdığı gezgin yere konana kadar Pers, Lykia,  Karia ve Roma medeniyetlerini tanımış, zamanında Telmessos, Marki ve Meğri isimlerini almış Fethiye'yi izlemiş, gördüklerinden büyülenmiş olacak.  Düş bitmeyecek, yürümeye başlayan gezgin bu kez Kelebekler Vadisi'ne gidecek, dünyada sadece birkaç bölgede varlığını sürdürebilen kaplankelebeklerini seyredecek. Fethiye, işte tüm bu güzelliklerin ortasında ışıldıyor. Fethiye'nin merkezinde Lykia - Ro

Geçmişinde Hyparna ve Kamche adlarıyla Karia ve Lykia sınırını belirleyen Göcek, artık deniz, meraklılarının huzur noktası halinde sakin bir yaşantı sürüyor,  ziyaretçisine narin koylar ve adalar sunuyor. Taşyaka'daki Bedri Rahmi Koyu'nda, mavi yolculuğun ilk gezginlerinden ressam ve şairin 1973 yılında bir taşa çizdiği balık resmi de, sanatçı Azra Erhat'ın çakıl taşlarından yaptığı uçurtma mozaiği de hâlâ canlı bir şekilde duruyor. Karşısındaki Zeyno Koyu kaya mezarlarıyla ilgi çekici. Kapı ve Hamam koylarıysa tarihi bir dedikodunun kahramanları olarak Kleopatra'yı, Julius Sezar ve Marcus Antonious'u ağırlamış. Bu yüzden bir adı da Kleopatra Koyu. Antik Lydae harabelerini yürüyüş İçin en yakın nokta Kurşunlu,  aynı zamanda Göcek Körfezi'nin en güzel manzarasını seyretme olanağını veriyor.  Domuz ile Tersane adaları arasında Lykia ya da Roma dönemi harabelerinin sadece bir metre üzerinde yüzmek de Göcek'in sunduğu keyifler arasında bulunuyor.

Çok uzun zaman önce Akdeniz'in koylarından biriydi. Binlerce yıl önce Dalaman Çayı alüvyonlar getirdi ve körfezin önünü tıkadı. Dalyan denizden ayrılmıştı artık, tatlı suyla dolmaya başlamıştı; eski günlerini hatırlatan sadece bir kanal kalmıştı. Köyceğiz Gölü'nün sularını Akdeniz'e akıtan kanalın can damarı olduğu sistem bir su saati gibi işliyor. Dalyan bu doğa harikasının hemen kıyısında, Lykia ve Karia uygarlıklarının arasındaki Kaunos antik kentinin yakınında olmasına rağmen sadeliğinden taviz vermiş değil. Birkaç yıl öncesine kadar ziyaretçisine tek ulaşım aracı olarak gösterdiği tekneler çamur banyosu yapmak ve İztuzu Plajı'nda denize girmek isteyenler için de hizmetteler.   İztuzu, Dalyan Deltası'nın labirentlerini denizen sonsuza uzanan düzlüğünden ayıran kum cenneti bir plajdır. Hem turistleri hem Caretta caretta'ları ağırlar, denize girmeyi insanlar ve hayvanlar için eşsiz kılar. GEZİLECEK YERLER Kaunos: Köyceğiz ilçesinin sınırları için